Lavinya Dergisi

HAYATIN GÖZLEMİ
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

İnsan bir başkasıyla yalnızlığını unutturur. Bilinçli bir unutmaktır bu, hatırlamak istememektir yalnızlığını, bu yüzden bu kadar heveslidir hem sevip hem de savaşacağı insanın aynı kişi olmasına. Mutluyken söz vermese de, üzgünken cevap vermese de, öfkeliyken karar vermese de fayda etmez nasihatlar. Sorular çalışılan yerden çıkmaz, sorunlar bırakılan yerde olduğu gibi kalmaz... Çünkü düşe kalka ilerleyen hayatın geri al tuşu yoktur. Ve her düşüşün izi çıkmayan bir leke gibi üstünde taşıyarak devam edilir. İnsan başkalarının kendine biçtiği role uygun davranmaktan sakınmalı içinden dövme yaptırmak geliyorsa yaptırmalı, içinden şarkı söylemek geliyorsa söylemeli yeter ki kendi verdiği kararlarda net olsun. Elalem ne der kaygısından uzaklaşmalı, başkalarını hayal kırıklığına uğratmak, insanın kendi olamaması kadar kötü olamaz. Bir insan gerçekten de kendini yansıtmaya başladığında başkalarının da gerçek yüzünü görmeye başlar. Aksi halde herkesin birbirini kandırdığı ama kimsenin ifade edemediği bir tablonun demir başı olarak kalır ki bu da insanın kendisine yapmış olduğu en büyük samimiyetsizlik olur. Hayata yeniden başlayarak tertemiz bir sayfa açılmaz. Müsvedde olarak kullanılan bir kâğıdın paha biçilmez olduğunu sonradan anlamak gibidir hayat... Satranç oynamak gibidir, bazı insanlar bazen yapacağı hamle karşısında karşısındakinin ne yapacağını öngörmezken tüm dünyaya karşı oynamak zorunda bırakılmaktır. Bu yüzden de hiç bir zaman galip olamamaktır. İyilik sevgiden doğduğuna göre, kötülük de sevgisizlikten olduğuna göre bizi kendimize yabancılaştıran hayatın anlamından uzaklaştıran kurduğumuz hayallere çelme taktıran düşünmeden kalbimizi kıran ve fevri davranan etrafımızdaki kalabalık ve gereksiz insanlardır bu insanlara karşı her zaman sabırlı olmamız lazım ki onları çaresiz bırakalım. SABIR HAYATA KARŞI EN BÜYÜK İNSANLARA KARŞI VERİLMİŞ OLAN EN GÜZEL SAVAŞTIR. (Bu yazıyı yazarken günlük gözlemlerimle yazdım)