Kalbindeki sızı çok güçlüydü
Düşmemesi için direndiği
Her damla gözyaşı
Sel olmak istercesine akıyordu
İnandığı yalanlar
Beyninin en ücra köşelerinden çıkarak
Gözlerinin önünden
Bir şerit misali geçiyordu
Hatıralar tekrar canlanmak istercesine
Tüm benliğini sarıyor
Bu kahrolası küçük düş

Lavinya Dergisi 4. Sayısı
Lavinya Dergisi Melis Gülcan Kapağı İle Sizlerle! Mayıs 2022 Aylık Kültür, Sanat, Edebiyat Dergisi! Şimdi Dergimizi Okuyun!Lavinya Dergisi
NOKSANLAR KENTİ RADYO DİNLE
Lavinya Dergisi
Son Eklenen Yazılar
YOK OLUŞ

AKIP GİDEN BİR YANILSAMA
Zaman… Ne görebildiğimiz ne de tutabildiğimiz. İçimizde bir yerlerde akmaya devam eden dingin bir su gibi—yakalamaya çalıştıkça hızlanan, bazen de bir anın içine sıkışıp bize sonsuzmuş hissi veren bir girdap. Peki, gerçekten var mı zaman, yoksa sadece biz mi onu hissediyoruz?
Antik Yunan fil

KONU BAHARDAN FAZLASI
Gelişine diyorum baharın, her seferinde bu kadar sevinen kaç kişiyiz bilmem. Ama epey sadık baharseverler olduğumuzu söyleyebilirim. Çünkü düşünsenize; yaz yavaş yavaş giderken sonbahar kendini gösterir. Koca bir mevsim biter kara kışlar gelir. Bıkmadan usanmadan her yıl o bahar m

TUHFE…
Bu gece yine o şiire düşeceğim Tuhfe
Bu gece bir masanın altında
Üstündeki hayalleri düşüneceğim yine
Görülmemiş bir sevginin
Hissedilmemiş aşk halini
Kalem kalem
Mısra mısra
Dökeceğim avuçlarına Tuhfe
Ne de olsa anlamazsın sen benim dilimden
Hiç dinlemedin ki lisanımı, alfabemi
Yabancı gelir lügat

TOPLUMUN SESİ Mİ, SESSİZLİĞİ Mİ? GÜNÜMÜZÜN İLETİŞİM SORUNLARI
‘Ses çıkarmak’, olan durumu değiştirmek ya da değişmemesi için çaba göstermek için yapılan bir eylemdir. Toplumun sesini duyar gibiyiz fakat bir o kadar da sessizliğin içindeyiz. Belki de zaman zaman kendi sesimizi bile duymuyoruz. İletişimin bu kadar etkili olduğu çağda iletişimsizlik niye? Herkes

YAZMAK VE HEMINGWAY
Kelimeler…
Kelimeler bazen bir kılıçtan keskin, bazen bir tüy kadar hafif olabilir. Doğru yer ve doğru zaman ile birleştiğinde ise gücüne güç katması ile bilinir. Birinin kalbine dokunmak, hiç beklemediği anda onu

SIFIRLANIYORUM
İçimde açılan koca çukura
Kibritin çıngısı kadar alev
Ve sesi kadar zamanı yakıp;
Yirmi üç elli dokuzun
Elli dokuzuncu dakikasının
Elli dokuzuncu saniyesinde
Yeni bir başlangıcı tetikleyen
Ve hiçbir şey olmayan, olduramayan
Zamana sıfır konumunun arifesinde;
Yazgısını karanlığın avlusund

MUTLULUK PARADOKSU
İnsanlık tarihi boyunca filozofların, bilim insanlarının ve sanatçıların en çok üzerinde düşündüğü sanal ve belki de çoğu zaman ulaşılamayan kavram. Mutluluk!!!
Kimileri maddi zenginlikte, kimi de huzurun kimyasında olduğunu söyler. Peki gerçekten var mıdır bu çok bilinmeyenli denkleme eş

YANLIŞ ÜTOPYALARDA DOĞRU SAVAŞ OLMAZ
Sevmeyi yanlış bilenlerin ütopyasında sıkıştık. Bilinenin aksine sevmek her zaman doğruyu söylemek değildir. Herkesin haklı olduğu dünya bazılarımıza ağır gelebilir. Bazen kaybolduğunuz sularda aydınlatmayacağını bildiğiniz ışıkların varlığı da yeter. Bir kahve kokusu alır göt

DÖNGÜ
Bir kadın uyuyor mışıl mışıl,
Canıyla beslediği umutları çıkıyor keseden.
Gözlerinde bir gölge,
İçinde yılların hayali,
Bir hayatın izleri,
An...
O an...
Kapıda bekleyen bir baba,
Bir umut, bir bekleyiş,
Bir nefes daha.
Yanında bir can var,
Nefes almak için çırpınan,
Ve annesinin son n

İNANMAK KOLAYDI, HERKES YAPARDI. BEN DAHA KAÇ KEZ İNANÇSIZLIĞIN VERDİĞİ KUYUDA, KAYBEDECEĞİM KENDİMİ?
Zamanın geçmesiyle her acının geçeceğini söylerdi hep büyüklerimiz, aynı yalanı büyüyünce bende söylediğimde anladım ki hiçbir acı zamanla geçmez. Geçsin istediğimiz, bitsin istediğimiz her şey zihinsel yolcuğumuzda akıl ve kalbin refahta hissettiği an huzura kavuşur. Kurtulur muyuz bilmem ama akıld

İLİŞKİLERDE SINIR
Sınırlarımıza ne kadar hakimiz?
Hemen hemen birçoğumuzun yaptığı 'çok sevince hep kendinden verme davranışı' maalesef ki insanlara sınırlarını kontrol edemediğini çok açık şekilde gösteriyor. Kaybetmemek için bazen kendimizden öyle çok veriyoruz ki karşı tarafa, kaybettiğimizde kendimizde de bi
Lavinya Dergisi
KISA YAZILARLavinya Dergisi
RÖPORTAJLARLavinya Dergisi
SON EKLENEN YAZI
YOK OLUŞ
Kalbindeki sızı çok güçlüydü
Düşmemesi için direndiği
Her damla gözyaşı
Sel olmak istercesine akıyordu
İnandığı yalanlar
Beyninin en ücra köşelerinden çıkarak
Gözlerinin önünden
Bir şerit misali geçiyordu
Hatıralar tekrar canlanmak istercesine
Tüm benliğini sarıyor
Bu kahrolası küçük düşürücü döngüde
Kendini bulmak için çırpınıyordu
.........