Lavinya Dergisi

HAYALPERESTİN SEYİR DEFTERİ
Gülşah DEMİRCİ

“Susup içime döktüğüm cümlelere boğazımdan geçiş yok Parmak uçlarımla konuşuyorum, duyuyor musun?”

Bir yer var, göz kapaklarımın ardında, kaçıp kaçıp ziyaret ediyorum. Kimseler duymasın, zihnimde ilerliyorum oraya, gönlümün parmak ucunda… Göz kapaklarımla beraber, gece iniyor usul usul… Siyah, saten bir örtü gibi örtüveriyor hayallerimin üzerini… Kayıp gidiverecek diye korkuyorum, düşlerimden, titrek ellerimden…  Neyse ki zaman farklı akıyor burada…  Duruluyor bütün telaşlarım, hafif bir rüzgâra teslim oluyor korkularım… Önümde uzanan deniz, şimdi siyaha çalan lacivert bir mürekkep… Dalga dalga yazılıyor hikâye, bambaşka bir alfabeyle… Bir zamanlar denize savurduğum hangi dileğim varsa, bir bir taşınıyor önüme…
Gecenin gerdanında bir inci tanesi gibi parlayan ay… Ay ışığı altında bir sahil kenarı… Hikâyenin başlangıç noktası…  Biraz can parçası, biraz da gönül yongası… Ve dilime dolanan, ezgisi ömrümün… İşte hazırız… Sen de duyuyor musun kalbimin ritmini? Ruhumla, ruhuna geldim…
Bir yer var, göz kapaklarımın ardında… Sen de kapa gözlerini… Kıyılarına vuran dalgaları dinle… Yüzünü okşayan rüzgârı hisset… Dingin ve sakin… Burada emanetiz geceye… Hiç olmadığımız kadar güvende... Ezgileri karışsın ömürlerimizin, dans et benimle… Ruhunla, ruhuma gel… Aşıp geldiğin denizlerden sahilime vur… Öp yalnızlığımdan, zamanı durdur.