Lavinya Dergisi

ŞÖVALYENİN DÜŞLERİ 4
Gülşah DEMİRCİ

“Susup içime döktüğüm cümlelere boğazımdan geçiş yok Parmak uçlarımla konuşuyorum, duyuyor musun?”

Kendiyle olan savaşı sona erdi o gün, Yorgun kılıcı şimdi yerde… Kendi kanıyla sulanmış toprağa yüz sürmüş Ağır ağır yürürken evine... “En çok yarayı kendinde açıyordu insan… Bir başkasında değil… Ve İyileşmek için bir başkasına ihtiyaç duyuyordu… Maalesef kendine değil…” Her gün arşınladığı o yolda Gölgesinin yanına bir gölge daha düşüverdi Yer almadığını anlayıverdi daha önce böyle bir savaşta Atomları kıran kırana çarpıştığında… Zamanın da adımları yavaşladı… Dinlemek içindi belki de Dörtnala birbirine koşan iki kalbi, sessizliğin içinde… Yıllardır özlemini çektiği evine kavuştuğunu o an anladı Dört odacıklı sıcak bir yuva olabilirdi bir başkasının kalbi Uzun süredir boş duran portmantoya zırhını çıkartıp astı Bastırırken göğsüne, filizleniverdi mavi bir şefkat çiçeği Kanayan yarasını böyle sardı… Hem eğilip diz çökmez miydi önünde Şefkate hasret bir şövalye…