Lavinya Dergisi

YÜZÜ TENHA BAHÇELERDEN GEÇEN SORULAR
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Kimin iyiliği kibrinden daha büyük Kim yalanla yenebilir haksızlığını Merak hangi sorunun çocuğudur Bilgisizlik ne kadar derine götürür düşünceleri Hangi yasa koyucu doğadan daha adil Herkes orta malıdır bu dünyanın Onca kötülüğe rağmen iyiler nerde Paramparça yüreklerde her şey nasıl bir olur Ay nasıl yükselir, güneş nasıl düşer Nerden geliyor bu tükenmez sular Kim umardı bir derde düşmeyi Kaç yaşanmışlık sığar ki bir güne Geçmişin izlerini kim toplayabilir Onlar ki bizim sönmeyen meşalemiz Niye korku kafesleri uzanır dört yanda İyiler neden yalnızlığa itilir Herkesten uzakken niye karışırlar işimize Sürü resimleri gerçek oluyor İnsanlar niye bilmedikleri üzerine konuşurlar Hele bizim toplum her şeyden nasıl anlar Gözlerimize bir eziyet mi dünya Ağlamak diyemediklerimizin özeti mi Düşünceler gözlerden ayrıdır Ölüm bizi mi bekliyor biz mi onu Surat asmak aşkın ihtiyarlamış hali değil mi Kahkahalar ruhumuzun ateşi mi Hangi para öder ayrılığın bedelini Konuştukça insanlar azalıyor mu gözümde Kasvetli günler tutturmuşken zaman Alıştığımız her şey içimize siner mi Sessizlik güneşte titrer gölgede terlermiş derler ya Soğuk bir geceyi barış sesleri ısıtır mı Kim sinirlenmez adaletsizliği görünce İçimizde susmaz bir kırbaçtır vicdan Yapayalnız mı bütün tanrılar Bazen bolluk da bıktırır mı insanları Kim umut peşinde gitmez ki hayat boyu Sevinç yalnız kitaplarda mı çıkar insanın karşısına Türlü güzellikler yabancılaşmış dün içinde Her gün aynı şeyler yenir mi İsyan yasakların oğlu mudur? Hepsi biri yüzünden mi düşer hüzünlerin Yalnızken günah başkenti midir insanlar Daha çok mu uzun oluyor zaman acele işler arasında? Sorular zor, masamın üstünde işaretler