Lavinya Dergisi

SEVGİ
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Sevgi; iki insanın karşılıklı olarak birbirine besledikleri tohumdur aslında.
O tohum zamanla büyür ve kocaman bir mutluluğa kapı açar. Bazen de büyümeyip öylece duruverir.
Şimdi örnek verecek olursam eğer,
İki insan düşünün ve bu iki insanın birer yeni dikilmiş ağaçları olsun.
Birisi sevgi ve şefkatle diğeri ise sadece kurumaması için her gün bir kâse su ile besliyor.
Ağacını sevgi ile besleyen kişi her gün hiç sıkılmadan tüm kalbiyle, içtenliğiyle güzel sözler sarf ederek içinden şarkılar mırıldanıyor.
Diğer kişi ise aynı şekilde her gün belirli saatler içinde kendine görev edinmiş gibi ağacı suluyor ve hiç susuz bırakmıyor.
Şimdi bu noktada sizler en çok su alan ağacın kısa sürede büyüyeceğini düşünüyorsunuz. Bence yanılıyorsunuz.
Şöyle düşünürseniz,
Normal durumda su olmadan tabi ki bir meyvenin, sebzenin yine aynı şeklide bir ağaç meydana getirilmesi, büyümesini beklenmesi zordur. 
Sevgiyle de,  karşımızda ki her ne ise ona ilham vermeliyiz.
İnsanlar bile sevilmediği ve istenmediği yerde durmak istemez. Çünkü onlarda iyi bilirler, sevgi gördükleri yerde mutlu, huzurlu olurlar ve içerlerinde kuşku vb. durum olmaz.
Bu durumu karşılıksız sevgi durumundan da anlayabiliriz.
Seven sevilmez.
Sevilmeyen sevilir.
Bunun aksini söyleyecek birisi olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta kimse yok yere üzülmüyor.
Kısaca toparlamak gerekirse, insan durum her ne olursa olsun o işi gönülden, bütün içtenliği ile yapmalı. Anne baba sevgisi ne kadar kıymetliyse bu da öyle bir şey.
O tohumda ilgiyi, sevgiyi ister bizim nasıl istediğimiz gibi.