Lavinya Dergisi

ŞÜKRETMEYİ BİLELİM
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

El açıp Allah’tan derman dileriz. Hani derler ya, ‘yok mu derdime derman’ diye? O işte.
Derdimiz bizlerden, dermanımız yaradan Allah’tan.
Her el açmak dert yanmak değil aslında, derdi tasası olmayıp yine el açan insanlarda var.
Kimisi kibrinden istediğine ulaşmak için her yolu dener, her sinsiliği yapar ve amacına ulaşır. Kimisi ise bekler sabreder ve muradına er ya da geç erer.
Anlatılmak istenen konuya şöyle değinmek gerekirse eğer,
Allah’a el açarken hep isteklerde bulunuruz ve günü geldiğinde de o istek gerçek olduğunda yetinmez daha fazlasını isteriz. İstekler bitmez, hevesler bitmez ve arzular hiç bitmez.
Dilediğimiz gerçekleşen isteklerimiz için artık şükretmeyi bilmez olduk. Bakın olduk diyorum. Kendimi bile katıyorum bu duruma.
Ne zaman ki pişman oluruz bu durumdan o zaman başlarız Allah’ın verdiği nimetlere, güzelliklere şükür demeye.
İnsanlar bir şeyleri kaybetmeden veya pişmanlık duymadan o şükrün özünü bilemez.
Sen her gelene, gidene ve güzel olana şükredersen Allah sana bir iken iki verir.
Ha birde gerçekleşmesini istediğiniz istekleriniz için sizler de amacınıza ulaşmak için çaba sarf edin. İmkânsız veya asla olmaz demeyin. Kendinize inanırsanız ve güvenirseniz yapamayacağınız bir şey yok. 
Hiçbir zaman ALLAH’IN yolundan şaşma ve iyiliğe, güzelliklere kulak ver. O seni her zaman görüyor ve biliyor.
Var olduğumuz her şeye şükretmeyi bilelim.