Lavinya Dergisi

KÜÇÜK BİR İLMEK
Bilge ERDOĞAN

Gözlerindeki parıltının her zaman ona yol gösterdiği, baktığı her şeyde yeni anlamlar, yeni hayatlar görebilen ve gördüğünü hayal dünyasında canlandıran biri.

Hayatımızda bir örgü misali değil midir aslında. Kimilerimiz ipin bile ne olduğunu bilmeyiz, kimilerimiz ilmek atmayı daha yeni öğrenir, kimilerimiz dümdüz örüp geçer, kimilerimiz birçok motif bilirken, kimileri bir ters bir düz gider… Nihayetinde hepimiz hayatlarımıza iyi-kötü, doğru-yanlış bir şekilde bir yerden başlarız. Başta ilerlemek zor gelir, alışık değilizdir, alışma süreci uzun gelir, yanımızda birini ararız belki bize öğretsin çabucak öğrenelim diye, sabredemeyiz canımız da sıkılır, kâh oturur ağlarız olmuyor, bitmiyor, yapamıyorum diye; kâh güleriz beklediğimden kolay oldu, ben mi başardım, aferin diye… Küçük bir ilmekle başlar her şey. Sonra o hevesle oturup öğrenmek istersin devamını örmeyi. Zamanla da kendini deneyip bulursun birçok farklı yeteneğini. Kısacası keşfetmeye başlarsın kendini. Hata yapsan da beğenmezsen de söküp tekrar örmeye devam edersin. Zevklerin değişir artık farklı modeller öğrenmek istersin, renklerin canlanır her duyguna uygun bir rengin olsun istersin; hayatında daha çok güldüğünü, güldükçe de yolunu daha istekli yürüdüğünü fark edersin. Artık sende bilirsin birçok motif örmeyi. İlmek atmayı öğreteceğin kişiler gelmeye başlar hayatına ve sende gidersin daha fazlasını öğreneceğin yerlere\kişilere. Vakit kaybetmek istemezsin senden bir fazlasını bilmeyenlerle. Çünkü kendi emeklerinle gelmişsindir o güne kadar. Kimse sana öğretmemiştir o motiflerin nasıl örüldüğünü. Başını gösterip bırakmışlardır seni ipliklerle baş başa. Herkes güzel bir şeyler çıkartmanı beklemiştir o ip yumakçıklarının arasından. Aslında iyi de olur. İyiliğini çok sonra fark edersin. Başlarda biri de başımda dursaydı gösterseydi bu kadar uğraşmazdım dersin ama sonunda kendin öğrendiğinde daha çok aklında kalır yollar, hayatının taşları daha sağlam oturur yerlerine. Böylece ne kadar ilmek atlasan da tekrar söküp başlama cesaretin vardır, temelin sağlamdır. Er ya da geç sonunda bir şeyler çıkartırsın ortaya senin ellerinden oluşmuş, seninle doğmuş birkaç parça. Orası öyle yamuk, burası kötü görünüyor diyebilirler sana ama sen bilirsin ki o anları öğrenmek için çok sancılar çekmiştin. Gurur duyarak bakarsın eserine ve belki yeni modeller öğrenmek için bir cesaret tekrar çıkarsın bu yola. Sende küçük bir ilmek at, korkma ya yapamazsam diye; kendine kocaman bir inanç demeti gönder ve 32 dişini hayattan asla saklama…