Lavinya Dergisi

VAR ETTİĞİMİZ ŞEYLER ANISINA
Zeynep KAHRAMAN

"Tutku bedeni ele geçirince, hırs aklı alt eder. Her günün ertesi bir öncekinden beter. Ruhumuz bile zamana esir artık! "

İnsanlar her zaman her çağda kendilerini hep büyük görmüşlerdi. Kâhinler, sözde büyücü Lordlar ve belki de ölümsüz sandıkları Zeus; hepsi  insanların düş aleminde yarattıkları ölümsüz ve lanetlenmiş varlıklardı. Biz insanlar kendi yarattıklarımızı zaman içerisinde hikayelere konu alıp efsaneleştirmemiş miydik? Belki de bir tek ölüme engel olamadığımız için başarısız sayılmıştık, kimilerinin nezdinde. Belki de gerçekleri yokmuş gibi var etmeye çalışmıştık. Diğerlerini kendimize köle etmenin yolunu bulmuştuk böylece. Bu uğurda oldukça zeki yollar üretmiş, kutsanmış olmakla birlikte kendimizi diğerlerinden ayrıştırmış ve sunak adı altında kendimize en değerli şeyleri kurban seçmiştik. Zaman içerisinde temelini buradan alarak insanı insana köle yapmadık mı? Şimdi bunları söylerken ,yani gerçekleri, oldukça üzgün ve çokça şaşkınım. Başlattığımız şeyin bu kadar kötü sonuçlara varacağını varlığımın üzerine yemin ederim ki bilemedim, bilemedik. Şimdi ise benimle beraber bu suçların sebebini oluşturan üç beş kişi kaldık dünyada. Tüm insanlığı mahvetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz hep birlikte. Kıran kırana bir insan mücadelesi var artık tüm dünyada. İnsanları o kadar iyi ayrıştırmışız ki; şimdilerde kimini ten rengine göre, kimini din seçimine göre birbirine düşman etmişiz. Suçu suçla örtmüşüz ya biz sonunu hiç tahmin etmeden. Doğru-yanlış kavramlarımızı hangi yüzyılda kaybettik onu bile bilmez vaziyetteyiz şimdi. Kendi ellerimizle kendimize yaşanamayacak bir dünya inşa ettik. Sokağa bile çıkamayacağız bugünlerin yarınlarında. Doğru bildiğimiz tüm yanlışları haykırmışız tüm nefesimizle gençliğe. Dün tek suçlu benken şimdi suçlu kavramımızı yitirmişiz. Şimdi herkes her şeye rağmen masum(!). Kendi silahımızı bize doğrultmuşlar.
Nasıl kıydık sana ey dünya? Ne bu hırs üzerimizdeki yüzyıllardır geçmek bilmeyen. Kazandığımızdan çok kaybettiğimiz şeyler var. Öfke sarmış her hücremi. Zamana meydan okuyor çapına bakmadan. Öyle arsızlaşmışız ki vazgeçmiyoruz, günden güne elden ayaktan düşsek bile. Öyle sarpa sardık ki yozlaşmış milletler türedi içimizden. Yok oluşumuzdan ders alma zamanı geldi artık anlasana...