Lavinya Dergisi

BİZDEN VAZGEÇMEYEN İNSANLAR
İrem ÇAKAR

Kaybolamayacak kadar yakın, geri dönemeyecek kadar uzaktayım.

Bazen kendinizi bir kuyunun dibindeki taş gibi hissedebilirsiniz. Hayatınızın hiçbir zaman yoluna girmeyeceğini düşünüyor olabilirsiniz. Belki de hayatın sadece size zorbalık yaptığını düşünüyorsunuzdur. Fakat size zorluk çıkaran asıl şey hayat değil aynada gördüğünüz kişidir. Hayat bazen bazı kapıları kapatır. Bunun nedeni sizi asıl kapıya yönlendiriyor olmasıdır. Burada yapılması gereken tek şey ise o yönlendirmeyi görebilmek ve doğru yorumlamaktır. Bazen de o kuyunun içinde kendinizi yapayalnız hissedersiniz. Etrafınıza baktığınızda gördüğünüz tek şey buz gibi duvarlardır. Fakat bir kere gökyüzüne bakmayı denerseniz sizi yukarı çekmek için sarkıtılan ipleri görebileceksiniz. Siz kendinizden vazgeçtiğinizde hatta yaşamınıza son vermeyi düşündüğünüzde ufacık bir şey olarak düşünülen o ipler, sizin kurtarıcınızdır. Fakat yukarı çıkmak için yalnızca ipin uzatılması yeterli değildir. Sizinde o ipe uzanmak için çaba göstermeniz gerekir. Yardım çağrısında bulunmanız gerekir. İşte sizi fark eden o insanlar, hayatta hangi konumda olursanız olun yanınızda olacak olan insanlardır. Size ip uzatan insanlar, sizi gerçekten önemseyen ve sizden asla vazgeçmeyecek olan insanlardır. Eğer yardım çığlıklarınıza ip uzatan birileri varsa sakın geri çevirmeyin. Çünkü o insanlar sizi yukarı çekmek için bekliyor. Sizin belki de önemsiz gördüğünüz hayatınızı değerli gördüğü için bekliyor. Göz yaşlarınıza omuz olabilmek için oradalar. En ufak çabanızın onlar için ne kadar değerli olduğunu tahmin bile edemezsiniz. Ümitsizliğe kapılmayın, herkesin tutunması için sarkıtılan bir ip vardır. Belki göremiyorsunuzdur, belki yanlış yere bakıyorsunuzdur, belki de kafanızı kaldırmayı denememişsinizdir. Unutmayın, sizi önemseyen, seven ve kalbinde taşıyan birileri mutlaka vardır. Her insanın kötü zamanları olur, her insan ara sıra yardıma ihtiyaç duyar. Yardıma açık olduğunuz sürece insanlar size ip sarkıtmaktan sıkılmayacaktır. Yardım istemekten korkmayın. Ve ne olursa olsun sizden vazgeçmeyecek olan insanları unutmayın. Kendi adıma konuşmak gerekirse; eğer bana ipler uzatılmış olmasaydı ve ben yukarı tırmanmak için çaba göstermemiş olsaydım hayatımın sonuna kadar kuyunun dibindeki taş olarak kalacaktım. İpler hâlâ orada olacaktı belki ama başında bekleyen insanlar artık olmayacaktı. Çünkü siz kendiniz için çaba göstermezseniz bir süre sonra sizin için çabalayan insanlar da eksilir. Önce kendinize değer vermelisiniz. Sonra ne olursa olsun yanınızda olan insanlara teşekkür etmelisiniz. Bir kuyuda hapis kalmayı kimse istemez. Ne de olsa hayat paylaştıkça güzeldir. Ve paylaşmak için sevdiklerimize ihtiyaç duyarız. Ufak bir tavsiye verecek olursam; zor zamanınızda size kim ip uzattıysa ona sımsıkı sarılın, sarılamıyorsanız arayın ve teşekkür edin. Eğer ip uzatan kişiyseniz o kişiden asla vazgeçmeyin. Belki de onu kuyudan çıkaran tek kişi sizsinizdir, kim bilir. Herkesin kuyusundan kurtulabilmesi dileğiyle…