Lavinya Dergisi

SEVMEK
Mehmet BOYACI

Kimseye sorma kimse bilmez bende ki seni, Yalnız sen okursun gözlerim de kendini..

Uzaklarda, çok uzaklarda yaşayan bilir sevginin kıymetini. Dokunmak ya da her gün onu görmek değildir ki sevmek. Ben seni görmeden sevdim diye sözler sarf etmek de değil sevmek. Ben senin yüreğini bildim, yüreğine tutundum diyeceksin. Yalnız kaldığında onunla konuşuyormuş gibi yaşayacaksın hayatını. Hani seni seveni nasıl anlarsın sorusuna mükemmel bir cevap vardır ya, seninleyken sana Allah'tan, sen yokken de Allah'a senden bahseden kişidir. Çok açık değil mi her şey? Seni severken Allah'tan vazgeçiyormuş gibi yaşayan biri, yeri gelince senden de vazgeçmez mi. Dua etmeyi bile bilmeyen birisi tutup da sana sen benim kabul olmuş duamsın demesi ne kadar garip değil mi. Mesele gönlünü kullanabilmekte. Göz devreden çıktığı an gönül devreye girecek. Sözlerin bittiği yerde gözler konuşacak. Gözlerin görmediği gecede gönül gözün açılacak.
 
Sevmeyi sonunda muhakkak kavuşmak zannedenler de var, kavuşalım deyip de sevgiyi farklı emellerine katıp ziyan edenler de var. Oysa sevmek doyamamak değil de kıyamamak değil mi? Birisinin gönlünde yer edinmekten  öte değil ki sevmek. Her insanın sevmesi farklıdır, herkesin sevgisini farklı anlatışı gibi. Sevdiğinin gözlerinin güldüğünü bir tek sen tarif edebilirsin. Onun içinin yeri gelir sıkıntısını gülüşünden anlarsın. Kimsenin görmediği şeyleri sen görürsün onda. Çünkü sen onu seviyorsun. Bir başkasına yedi milyar insandan farkı olmayan birisi, sana yedi milyar insandan farklı gelebilir. Aynı farklılık sende de vardır ki bulmuşsunuz birbirinizi. Hani derler ya önemli olan birini bulmak değil birbirini bulmaktır diye ne de güzel söylemişler. Birbirinize denk gelesiniz...