Lavinya Dergisi

KABUĞUN ALTI
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Bir gün gideceksin biliyorum, rüzgâr gözlerini uzaklaştırıyor. Zırh olup zamana direnmek ne mümkün? Ak kılıçlar kuşanmış saçların, bağrında lekeleri birikmiş sahte yaşamının. Hayası şaşmış tacirler mi çaldı senden gençliğini? Yoksa sen mi yok pahasına satılığa çıkardın tertemiz masumiyetini? Bir yaz günüydü seni ilk gördüğümde. Neşeli kuşlar gülüşünde şarkı söylüyordu. Ellerin titremiyor gözyaşların sicim olup yanağını delmiyordu. Bir güz geçti mi üstünden seni tanımamın? Bu nefret bu öfke yerleşeli, seninle kaç asır tamamladık ki yeryüzünde? Şimdi sen uçurumun kenarında duruyorsun mağduriyetini mağrurluğunun altına sıkıştırmışsın. Yalandan vapurların denizin üzerinde düdüklerini öttürüyor. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur esmerinde kuruyor. Ardında bıraktığın tek dikili ağaca üzülüyorsun. Yanlış, sen o ağaçtan koskocaman ormanı göremiyorsun.