Lavinya Dergisi

DERİSİNİ DEĞİŞTİRMEYEN YILAN
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

Nietzsche böyle buyurdu Zerdüşt’te; “Ama önce sen kendini inşa etmelisin, dimdik bir beden ve dimdik bir ruhla.” diyor ve ekliyor; “Derisini değiştirmeyen yılan ölmeye mahkûmdur. Bu durum fikirlerini değiştirmeyen zihinler için de geçerlidir.” 19. Yüzyıl felsefesi günümüze taşınmış mıdır? İnsanoğlu sabit fikirli olmaktan vazgeçmiş midir? Yılan derisini ne sıklıkla yenilemiştir? Felsefelerinin bilgeliği ve sabit fikirli insanoğlu cümleleri şöyle dursun, yılan sembol olarak ölümsüzlük, yenilenme, yeniden doğum gibi olguları anlatmıştır, geçmişten günümüze. Baharda topraktan çıkarak, doğanın kıştan sonra yeniden canlandığını aşamalarla aktarmıştır. Sağlıklı olanları yılda en az iki defa deri değiştirmiştir. Özellikle sıcakların arttığı ağustos ayında dönüşüm gerçekleşmiştir. Sonuç, vücutlarının büyümesine ve dinçleşmesine olanak sağlamıştır. Gelelim sabit fikre, tek bakışa takılı kalmak, bir konuda verdiği kararda ısrarcı olmak, başka deyişle at gözlüğü takmak olarak tanımlanabilir. Peki, kim onlar ve işlevleri nasıl açıklanabilir? Şöyle ki, ortak özellikleri hayatlarının her alanında okumadan, araştırmadan, herhangi konu hakkında net bilgi sahibi olmadan, eksik veyahut kulaktan dolma sözlerle trajikomik şekilde haklılığını savunanlardır. Hayatın her alanında varlardır. Görmek istedikleri kadar görür, duymak istedikleri kadar duyarlar. Gelişime, değişime, yeniliğe kapalılardır. Olayların önü, arkası, sağı, solu ile ilgilenmezler. Duymak istedikleri cevaplar onlar için yeterlidir. Fazlasıysa gereksizdir. Çok okuyan, o sektörde tecrübesi olan, yaşanmışlıklarını anlatan, hatta eğitimini alan kişiler de onlara göre yanlıştır. Çünkü en iyi bilen kendileridir. 19. Yüzyıl felsefeleri ele alınırsa birçoğu müthiştir. Teknoloji ve insan ırkının gelişim mücadelesine tuttuğu ışık paha biçilmezdir. Nitekim bugüne dahi mesajlar verilmiştir. Uzay boşluğuna ulaşabilen, gezegenleri ziyaret eden, Ay üzerinde uydu kuran, internetle dünyanın öbür ucuna ulaşan, atom çekirdeklerini parçalayan yeni neslin farklı fikirlere kapalı olabilme ihtimali bile ilginçtir! Yılan, deri değiştirir ve yenilenir; ölümden kurtulur, serpilir. Doğası bunu gerektirir. İnsan, büyür ve gelişir. Öğrenerek güçlenir ve kendine güveni gelir. Yaşam döngüsü gelişim üzerinedir. Seçenekler bellidir. Sabit fikir tam da hapishanedir. Aslı bilinmeden anlam yüklemek bizzat, hüküm veren şahsın problemidir. İyisi mi geç olmadan, belli periyodlarla deri değiştirmeyi deneyimleyin.