Lavinya Dergisi

UÇURUM
Gülşen SARIGÖL

"Yazdığın her harf,yazabildiğin her kelam ölümün elinden kurtardığın serçe kuşudur ve serçe telaşlı değilse öldü demektir"...diyerek kalemini kağıtla buluşturmuş milyonlarca insandan sadece bir tanesiyim...

İnsan ki yaratılmış olan ne varsa, hepsinin en üstünü olarak asırlardır nice tanımlamaların adı olmuştur. Nacizane dilimdeki tanım ise; "insan; olmak istediği yer ile olduğu yer arasındaki açıyı daraltmaya gönül vermiş acizane varlık". Bu açı ki, kimilerinin hayatında uçurum olmuş. Her şeyin mükemmel bir düzen içerisinde yaratılmış olduğu dünyada, insan kendine bir yer aramakla yükümlüdür. Kendine bir yer arayan insan haliyle, olduğu yerin ötesine geçmeyi kendisine vazife edinmiştir. Mükemmel dünya düzeni, insanı ayaklarından prangalarken; insana çok da bir seçim hakkı bırakmamıştır aslında. Sözde bizim hayatımız dediğimiz ömür savruntusu, dayatmaların bir sonucu olarak dimdik karşımızdadır. Yapmamız gerekenler hep galip gelmiştir yapmak istediklerimize. Düşünün ki 24 saatlik bir zaman diliminde bile ne çok yenilmiştir isteklerimiz, vazifelerimize. Ahh benim gönlümün içindekiler... Beynimdekiler size yük bilirim, affola... Fark ediyor muyuz bilmiyorum ama bu yük diri tutuyor aslında bizi...Seni, beni, hepimizi. Yenildikçe yenileniyorum mesela ben. Yenilendikçe açım daralıyor, acılarım azalıyor. Bazen kendimi tam da kenarında bulduğum uçurumdan uzaklaşıyor olmak kan katıyor damarlarıma. Yeniden başlıyorum sanki nefes almaya bile. Her nefeste yeni bir ben zuhur ediyor. İşte budur diyorum yaşamak! Sahi öyle değil miydi zaten? Hayat zıtlıklar ile vâr oluyordu. İyi, kötüden besleniyor; güzel, çirkin vâr olduğu için vâr oluyordu. İnsanın da olması için, olmaması gerekiyordu işte. Ruhen vâr olmak, bedenen yok olmaktan geçiyordu. Önce kendimden gitmem, sonra uçurumdan koşar adım kaçmam gerekiyordu. Bunu yaparken de gidilmeyen yollar keşfetmeliydim. Ayak izi olmayan yollar. Ki iz bırakabileyim. Şu an olduğum, bulunduğum yerde bir ben varım sanki. Bir de olmak istediğim yerde vâr olacak bir ben... İki ayrı ben. Lakin inancım benimledir; Neyi arıyor isem O'yum ben. Dururken bile eylem halindeyim. Hâlâ nefes alıyorum ve açımı daraltmak için bana sunulmuş zamanın henüz sonuna gelmedim. Ve hâlâ uçuruma çok uzağım.