Lavinya Dergisi

HOŞ GELDİNİZ
Zeynep KAHRAMAN

"Tutku bedeni ele geçirince, hırs aklı alt eder. Her günün ertesi bir öncekinden beter. Ruhumuz bile zamana esir artık! "

Korkuyla heyecan karıştığında birbirine anlıyorsun bir şeylerin değiştiğini, artık aynı olmadığını. Lakin bir ses içindeki kontrol etmeye çalışır ise seni kaçınılmaz son yakındır. Fazlaca anlam yüklemek ise olası bu süreçte. Her şey hem olması gerektiği gibi hem de olmaması gereken gibi. Bir gün mutluysan ertesi gün mutlu olduğun kadar üzgünsün. Kararlı davranışının ardından gelen o devasa vazgeçiş. Hepsi ama hepsi yaşamaktan. Ben öyle düşünüyorum yani en azından. Her birimiz yüzü karanlık ay parçası ya da pırıltılı bir kara delik. Aslında çift kişilikli bir insanoğlu. Karmakarışık düşünceler silsilesi yani bu söylediklerim. Bu uğurda doğruyla yanlışın elbet karışacak, seni dönüştürmeye çalışacak hayat. Bilakis dönüşüm her birimiz içinde saklı yatan tek gerçek. İnsanoğlu yüzyıllara meydan okudu. Direndi, çabaladı, yılmadı. Belki pişman oldu çoğu şeyden lakin her şey olması gerektiği gibi oldu. Kısa keseceğim şimdi; en iyi bildiğim şeyi yapmayacağım, laf oyununu, akışına bırakacağım bu sefer. Korkumu unutup, geleceğe kucak açacağım. Elbet zorlu bir süreç bu lakin insan olmamın son aşaması aynı zamanda. Hem şarkıda diyor ya hani “Kara kışa direnen bahardan korkar mı?” Korkarmış, yeni öğendim...