Lavinya Dergisi

SEN
İrem ÇAKAR

Kaybolamayacak kadar yakın, geri dönemeyecek kadar uzaktayım.

Evet, senden bahsediyorum. Bu kelime sende ne çağrıştırıyor? Biraz da olsa kendine dönüyor musun yoksa senin için yalnızca bir kelimeden mi ibaret? Bugünkü konumuz sensin. Aslında yaşam boyu konumuz sensin. Şu sorudan başlayalım; kendin için ne ifade ediyorsun? Başka biri olsan kendinle arkadaş olur muydun? Peki başka biri olmana gerek olmadan da kendinle arkadaş olabilir misin? Bence olabilirsin. Şöyle bir hayatına bak; yaptığın yanlışlar, seçtiğin yollar, seçemediğin yollar, kontrolün dışında gerçekleşip seni yıpratan olaylar, mutlu olduğun anlar, kaldırımda ağladığın anlar… Bunların belki hepsinde belki bazılarında yanında insanlar vardı fakat en önemlisi yanında sen vardın. Başkalarının hayatlarına dokunduğun anları düşün; belki birinin dönüm noktasında yanında oldun, belki birine “iyi ki” dedirttin, belki çok ihtiyacı olduğu anında birine omuz oldun, belki birinin kahkahasına ortak oldun, belki birinin acısına ortak oldun. Peki benzer durumlar yaşadığında kendini bu kadar önemsedin mi? Herkese vicdanlı ve kibar olurken kendine karşı zaman zaman haksızlık ettiğini fark ettin mi? Belki şimdi fark ediyorsundur. Değer verdiğin herkes kadar sen de değerlisin. Arkadaşların senin için önemliyse sen de onlar için önemlisin. Her şeyden önce bu dünya için önemlisin. Hepimiz halkalarla birbirine bağlanmış birer zinciriz. Zincirlerden biri koparsa sadece senin değil evrendeki herkesin düzeni değişir. Ne kadar önemli olduğunu hatırla. Şunu unutma ki; bir şey kötü gidiyorsa bu her şeyin kötü gideceği anlamına gelmez, güneş bugün batarsa yarın yeniden doğar. Bütün bu olumlu olumsuz olayların yanında öncelik olan sensin. Sen kendini önemli bir konuma koymazsan etrafındaki insanlar seni kendini gösterdiğin kadarıyla bilecektir. Aslına bakarsan başkalarının da seni nasıl gördüğünün bir önemi yok. Aynada gördüğün kişi senin için en önemli insan olmalı; onu öyle bir sevmelisin ki başkalarında sahte sevgi aramamalı, ona öyle bir şefkat göstermelisin ki hoşgörünün ne olduğunu hiç unutmamalı, ona öyle sıkı sarılmalısın ki yalnızlığı kötü bir şey sanmamalı, ona öyle bir değer vermelisin ki değersizlik hissiyle hiç tanışmamalı, ona karşı dürüst olmalısın ki yalanlarla yaşamamalı. Kısaca sen, kendinin en yakın arkadaşı olmalısın ki insanlara muhtaç olduğun için değil, onları gerçekten sevip değer verdiğin için hayatına almalısın. Her şeyden önce var olmanın bir sebebi olduğunu unutmamalısın. İyi ki varsın!