Lavinya Dergisi

İSTEMEMEK KELİMESİ
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

“Yan yattı, çamura battı. Lastik patladı, şoför atladı.”, “Gönül ne kahve ister ne kahvehane, gönül muhabbet ister kahve bahane.” dilimize dolayan tekerlemeler. Mazur görmek, sözcüğünden türetilen mazeret. Bir şeyi yapmamak için öne sürülen sonsuz sebep. Hastayım, yastayım, yorgunum, meşgulüm, trafikteyim, hava kötü, evde yokum hikâyeleri. Aslında sebep aramanın nedeni, o eylemi yapmama isteği. Kurt ve kırmızı başlıklı kız mesela, çocukluktan replikler hayal gücümüze yüklenmedi mi? Kurdun amacı sadece kızı yemekti! Bunca soru cümlesinin fazlalığı ayrıntıda gizliydi.

- Kolların neden bu kadar büyük babaanne?
- Seni daha iyi kucaklamak için yavrum.
- Kulakların neden büyük, peki?
- Seni daha iyi duymak için çocuğum.
- Gözlerin neden kocaman?
- Seni daha iyi görmek için tatlım.
- Dişlerin neden sivri acaba?
-Seni daha iyi yiyebilmek için!
Deyip küçük kızı yutuvermedi mi? Geçmişten günümüze harf öbekleri belli. Belki de “Bekârlık sultanlıktır.” deyişinin, aradığı aşkı bulamama ile vardır bir ilişkisi. Ödevini yapamamıştı, fakat elektrik kesmemişti. Saha ıslak olduğu için yenilmemişti. Kirpikleri ok, başı bir mamur, keyfi yerinde değildi. Şu zorlama dedikleri, işte solumak istemiyor o nefesi. Kimse de artık değil zaman kisvesi. Ertesi gün yeniden güneşi göreceğimizin garantisi yokken, bu neyin süksesi? Dolu bir hayır altında ya varsa incinmişliklerin sesi? Sırf başkası istiyor, ayıp olur, hatır, gönül ama gibi kelimelerle zorlamak bedeni! Gözünün üstünde kaşın var gibi genel deyimler üretmek inandırıcı mı? Kime göre yeterli? Yokluğunun takvimini tutmuyorsan hele ki! Orada olmak, o işi yapmak, ortamı görmek, bulunmak, katlanmak, dinlemek, söylemek iyi gelmeyecekse ve bu durum biliniyorsa dürüst olmak gerekmez mi? Öfke, sıkıntı, boşa geçen akşam, ruhun Kış günü sokağa atılmış bir kedi. Yaz tüm sıcaklığıyla boy göstermeden gelmeyecek neşesi. Hayat, okunan kitap kahramanlarına bağlanmak gibi. Kimisine vakit ayırmamama, diğerleriyle bir ömür yaşama insanoğlunun kendi tercihi. Çamur, lastik, şoför, kurt, kırmızı başlık kız ve nicesi. Romancılar, öykücüler, şairler, şiirler. Yazarlar, çizerler der ki; her salise değerli. Şu ana fikirlerden alınacak dersler listesi, sonuç net klasiklerden, çağdaş edebiyata sorulacak tüm sorulara verilecek:
- “Çünkü istemiyorum.”
Cevabı son derece geçerli bir neden değil mi?