Lavinya Dergisi

SİZ HİÇ
Sıla Nisa ÜNAL

En derin arzumuzdur aslında yalnızlık.

Siz hiç insan olmaktan utandınız mı? Sokakta gördüğünüz ve yanına yaklaşıp sevmek istediğiniz kedi siz yaklaşınca kaçtığında ya da bir sokak köpeği açlıktan size saldırdığında, binanın önüne sokak hayvanları su içsin diye koyulan kabın içinde çöp gördüğünüzde utandınız mı? Sokakta bir kadını döven birine her ne kadar onu korumak isteseniz de siz de ölmemek için sustuğunuzda, ülkenizde çok büyük bir felaket olduğunda fırsatçı insanların varlığını gördüğünüzde utandınız mı? Mesela hiç keşke insan olmasaydım dediniz mi? Ya da kadına el kaldıran, hayvanlara zarar veren, kendine iyilik yapan bir adamı canice öldüren, sırf ses yaptılar diye çocuk, kadın, yaşlı demeden komşularını öldüren varlıklarla aynı kategoride olduğunuz, keşke insan olmasaydım dediniz mi? Ya da keşke böyle bir dönemde yaşamasaydım. Mesela insanların birbirine saygısının, sevgisinin olduğu, herkesin birbirine güvendiğinden evlerinin kapılarını kilitlemeden uyudukları, komşusu açken tok yatmayan insanların olduğu dönemlerde yaşamak istediniz mi? Bazen bir anne oldunuz mu? Artık insanların çok kötü kalpli oldukları, sevgi, merhamet gibi duygulardan yoksun oldukları bir dönemde çocuk yetiştirdiniz mi? Yıllarca büyütmek için çile çektiğiniz, gözünüzden bile sakındığınız çocuğunuzu sırf o gün canı istedi diye sizden koparan bir varlıkla aynı havayı soludunuz mu? Mesela hiç adaletsizlik karşısında elinizden hiçbir şey gelmeden sadece sustunuz mu? Kötü kalpli, iğrenç, cani insanları Allah’a havale etmekten başka elinizden hiçbir şey gelmediğinde canınız acıdı mı? Bir can almanın bu kadar kolay, basit ve anlamsız olduğu dönemde canınızı korumak için uğraştınız mı? Ya da kadın oldunuz mu hiç? Sırf nefsine hâkim olamayan, sapkın, ahlaksız insanlar yüzünden istediğiniz kıyafeti giyemediğiniz, yolda yürürken araba ile sizi takip edip size laf atan, sizi taciz eden oldu mu? Mesela siz hiç ekmek parası kazanırken dükkanınızı soymaya gelen hırsızlar tarafından katledildiniz mi? Ya da siz üşüdüğünü düşünerek taksinize aldığınız bir adam tarafından katledildiniz mi? Tüm bunları okumak ne kadar da zor değil mi? Sanki hiçbiri gerçek değil gibi. Ama ne yazık ki bunların hepsi hiç olmadığı kadar gerçek. Günlük hayatta bir çoğumuzun başına gelen veya haberleri açtığımızda gördüğümüz olaylar hepsi. Ve evet tüm bunları yapan da biziz. Çünkü ne yazık ki biz insanlar böyleyiz. Ne merhametimiz var artık ne sevgimiz ne nefsimize hâkim olabiliyoruz ne de dilimize. Bu konu hakkında daha söylenecek o kadar çok şey var ki ama biz her ne kadar söylesek de artık her şey için çok geç. Bu saatten sonra değişen hiçbir şey olmayacak ne yazık ki. Biz bunları her gün görüp lanet ettiğimizle kalacağız. Suçlular dışarda, kurbanlar da ya mezarda ya da insanlıktan ümidini tamamen kesmiş bir şekilde yaşayacaklar. Her ne kadar bunlar utanç verici şeyler olsa dahi insan olduğunuz için utanmayın zira biz insanlığımızı kaybedeli epey oldu.