Lavinya Dergisi

SAHTE İYİYİM'LER
Şaha ÇİMEN

Her şey insanın kafasının içinde başlar ve biter.

“Nasılsın” soruna en çok onlar yalan söylerler. Bunu da “İyiyim” diyerek ifade ederler. İçerden kan ağlasalar bile, dokunduğunuzda ağlayacak olsalar bile öyle olurlar. “ Ben kötüyüm, mutsuzum” diyemezler. Bunu dediklerinde sanki bütün dünya onların derdiyle ilgilenecek düşüncesine kapılırlar. Ama iş hiç de öyle olmaz. Kimsenin onların mutluklarıyla ya da mutsuzluklarıyla ilgilenecek halleri yok. Bundan dolayı "İyiyim, her şey yolunda, mutluyum." Gibi sahte kalıpların arkasına sığınmaya da gerek yok. Buna gerek olmadığını yeni yeni anlayan biri olarak birinin "nasılsın" Sorusuna karşılık "mutsuzum" demeyi öğrendim. Mutsuzum diyip yüzümde sahte bir gülümsemeyle toplum içinde yürümeyi, yaşamayı bir huy edindim. Doğrusunun da bu olduğuna da iknayım artık.
- Muş gibi artık manasız geliyor. Çünkü insanın duygularını eleni bir şekilde yaşaması taraftarıyım. İçini dökecek kimsesi olmayabilir, onu anlayacak kimsesi de olmayabilir ancak duygularını istediği gibi yaşamasının önünde herhangi bir engel de yok. Toparlayacak olursam, insan mutsuzsa mutsuzum diyebilmeli bence. İyiyim cümlesi çok bayatladı. Ben iyiyim, ben iyiyim, ben iyi... Dedikçe duygular bastırılıyor ve mutsuzluk diğer günlere de yayılıyor. Bu da katlanarak artmasına neden oluyor. Bir duygu durumundan kurtulmanın en iyi yolu o duyguyu açık saçık yaşamaktan geçiyor. İnsanların mutsuz olduğumuzu bilmeleri o kadar kötü değil. Bırakalım bilsinler. Zira mutsuzluk bize özgü değil insana özgüdür.