Lavinya Dergisi

STENDHAL SENDROMU
Nurten K. TOSUN

Rakamlardan öykülere yolculuk. Kalem, kağıt, düş ve pamuk şeker eşliğinde...

  “Hiperkültüremi” diğer adıyla “Floransa Sendromu” veyahut “Stendhal Sendromu”; baş dönmesi, hızlı kalp atışı, şaşkınlık, baygınlık, kimlik kaybı, tükenme, sanrı görme gibi belirtilerle ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Tabloyu tetikleyen çok ilginçtir ki sanat eserlerinin varlığıdır. Kişinin onları ziyaret ettiğindeki hayranlık hissi, görselin ihtişamı ile bütünleşince hassas duygular tetiklenmektedir. Evet, durum ziyadesiyle ilginçtir fakat gerçektir. Neticede insanoğlu karmaşık o zihin yapısına sahiptir. Çözümün zaman aldığı bilinmektedir. Tarihse nice gizeme gebedir.

  Adını Stendhal mahlasıyla yazan Fransız yazar Marie Henri Beyle 1817 yılında Floransa’yı ziyaret etmiştir. Santa Croce Bazilikası her adımı esnasında onu çok etkilenmiştir. Bazilikada Machiavelli, Michalangelo, Galileo gibi isimler gömülüdür. Bu isimlerin arasında dolaşırken Gietto’nun fresklerini de görmüş ve incelemiştir. O anki hislerini; “Floransa’da olmaktan, o muhteşem insanların mezarlarını dolaşmaktan dolayı kendimden geçmişim. Bu yüce güzelliği keşke unutabilsem.” şeklinde ifade etmiştir. Fakat hastalık tablosu literatüre sadece bu ifade ile geçmemiştir. 1979’da Floransa Santa Maria Nuova Hastanesi Psikiyatri Şefi, yüzden fazla turistin aynı sebeplerle kendilerine başvurduğunu aktarmıştır. İtalya’daki bir sanat araştırma merkezinin yaptığı deneyde ise Mecidi Riccardi sarayındaki ziyaretçiler gözlemlenmiştir. Bu konuda ek olarak psikolojik ve teknik destekler elbette alınmıştır. Yüksek sanata maruz kalma sonucu bireylerin göz bebeklerinde küçülme, kalp atışı hızlanması, zor nefes alma, aşırı duygulanma, asıl hayatlarına adapte olmama isteği gibi semptomlar başı çekmiştir. 1996 yılında sendromla aynı adı taşıyan bir film dahi çekilmiştir.


  Şair, şiir, heykel, resim, aşk, sanat… Akabinde büyüleyicilik, romantizm ve şehvet! Belki beğeniyi abartıyla ifade ediş, bazen bir haykırış, edebi o deyiş. Ruhsuz kadar materyalist olanlara karşı duruş. Güzelliğin ifadesi, ilk kalp çarpıntısına benzeyiş. Ne diyelim Floransa’yı yeni ziyaret etmiş ve hayran kalmış bu kalemin sahibinden son sesleniş:

 “Bol aşk, mutluluk, sanat zehirlenmeleriniz olsun.” İşte size serzeniş.