Lavinya Dergisi

BELKİ İLE AMA
Alev YALÇIN DELİTUNA

Ne güzel şey yalnız olmadığını bilmek, Dengesini yitiren evrenle bir olup gönlünü eylemek…

Belki ile ama arasında kalan
Bir köprüdür ömrüm,
Belki ile olana karşı koymayı
Ama ile dibe vurmayı,
Yol belledim ayakta durmayı.
Benim denizimde yüzen balıklar
Kıyıya vurmalarıyla ün saldılar,
Bense hiç üşenmeden onları
Tek tek suya atmalarımla,
Yaşam hakkı tanıdım bir kez daha.
Sağ olsunlar her defasında hüsran
Hep mi beni bulurdu oysa
Bu kör olası devran?
Yok saymalarım meşhurdur,
Yok sayarken de gizliden gizliye
Baştan başlarım hesap etmeye,
Öyle ya yakışmaz bir yiğide
Bizim kitabımızda kaçmak yazmaz.
Denge tohumlarım hep eksik,
Nadasa bırakılmış umutlar
Dile bir türlü vurmayan susmalar,
İnadına düz çizgiden şaşmalar
Ölçü bilmeden yazılan mısralar
Hep mi bana karşı bu kurallar?


Normal sevme bilmem ben
Hele azını hiç beceremem
Sevdin mi iliklerine işleyecek
Öyle rol kesmeler falan filan
Eksik hisler, bir de pembe yalan
Yaklaştırmasın yanıma Yaradan.


Ama ile yamalarım kuşkuları
Belki ile aşılarım umutları,
Bu kör topal düzende
Bana bir ben gerekli,
Bir de yârin kolları.
Sonrası mı, sonrası hep ileri,
Bakmak yok öyle geri geri.
Yârin gözleri de değince
Aykırı hisler depreşince,
Bu lanet olası döngüde
Hüner ben değil biz diyebilmekte.
Amayla belkiyi önüne katıp
İte kaka da olsa yürüyebilmekte,
Bir arpa boyu da olsa yol alabilende…