Lavinya Dergisi

TUHFE…
Mehmet YILDIRIM

Ben zerre koymamışken ağzıma bu meretten, Neden bu kadar sarhoşum şehrinde, Aşkından mı? Yoksa vuslata kavuşmayan bakışlarından mı?

Bu gece yine o şiire düşeceğim Tuhfe
Bu gece bir masanın altında
Üstündeki hayalleri düşüneceğim yine
Görülmemiş bir sevginin
Hissedilmemiş aşk halini
Kalem kalem
Mısra mısra
Dökeceğim avuçlarına Tuhfe
Ne de olsa anlamazsın sen benim dilimden
Hiç dinlemedin ki lisanımı, alfabemi
Yabancı gelir lügatına sözlerim
Yadırgarsın sana olan hislerimi
Kaçarsın belki köşe bucak
Yahut görmezden gelirsin
Fakat bir şeyi görmezden gelmek
Onun orada olmadığını mı gösterir Tuhfe?
Farz et ki gecenin en karanlığındayız
Çölün ortasında
Kara bulutların altında
Aydınlığa en yakın vakit
Karanlığın en koyu olduğu zamanda değil midir?
Güneşin doğacağını görmezden gelmek
Güneşi doğmaktan vazgeçirir mi Tuhfe?
Belki güneş doğmaktan vazgeçmez ama
Kırılır en derinden, hüzünlenir kimse yokken
Anlamazsın, anlamazsın Tuhfe
Sende, sende onlardansın belki de
Kalbiyle değil gözüyle görmeye çalışanlardan
Yine de görülmeye değer
Sevilmeye değer
Beklenmeye değersin…