Lavinya Dergisi

KARINCA KARARINCA
Pelin ŞEHİDOĞLU

Sözcükler bir kaç hece lakin bilmezler ki bizim evrenimizde binbir gece.

Bir karıncayı izlemek, bazen kendini izlemektir.
Küçücük bedeninde sabır, azim ve umut gizlidir.

Taşıdığı yük, kendi ağırlığından kat kat fazladır.
Ama pes etmez.
Deneye deneye, düşe kalka ilerler.

Biz insanlar ise çoğu zaman, ilk denemede vazgeçeriz.
Karınca bize fısıldar:
“Büyük yükler küçük adımlarla taşınır.”

Bir karınca tek başına bir dalı kaldıramaz.
Ama sürükler.
Olmazsa başka bir yol bulur.
Yine olmazsa yeniden dener.

Peki biz neden engelde geri döneriz?
Belki de mesele güçte değil, istikrarda saklıdır.
Gücün yetmediği yerde, sabır seni taşır.
Sabır, en küçük adımı bile geleceğe çevirir.

Hayat, büyük mucizeler peşinde koşarken yorulur.
Ama mucizeler, küçük çabaların sabırlı toplamıdır.

Bir damla, bir damla daha…
Deniz olur.

Bir söz, bir söz daha…
Kitap olur.

Bir iyilik, bir iyilik daha…
Kalp olur.

Sen bugün hangi küçük adımı küçümsüyorsun?
Belki de en küçümsediğin çaba, yarın hayatını değiştirecek.

Karınca acele etmez.
Şikâyet etmez.
Ama her gün biraz daha yol alır.
Ve biz çoğu zaman unuturuz: Yavaş ilerlemek de ilerlemektir.

Belki de hayatın sırrı buradadır:
“Bugün büyük bir şey başarmadım, ama küçük bir adım attım.”
Ve o adım, yarın büyük bir kapıyı açacak.

Yürüdüğün yol bazen sonsuz gibi gelir.
Düşünürsün: “Buna gücüm yeter mi?”
Cevap basittir:
Yeter. Çünkü gücün yetmese de umut yeter, sabır yeter, tekrar denemek yeter.

Karınca bize gösterir ki, devam eden asla kaybetmez.
Durmak, vazgeçmektir.
Oysa devam etmek, yavaş bile olsa, zaferin en saf hâlidir.

Ve biz de bir gün, karınca kararınca yürüdüğümüz yolların sonunda dönüp bakacağız.
“Nasıl başardım?” diye soracağız.
Cevap basit olacak:
Durmadım.
Hep biraz daha yürüdüm.
Karınca kararınca, ama hep ileriye.