Lavinya Dergisi
BAMBU
Sabır nedir? İnsan hangi noktada olgunlaşır? Bir ömür, emekle mi kök salar? Kendimize kattıklarımız anlık mı oluşur? Yoksa yılların sessiz çalışmasıyla mı şekillenir? Her başarı, gerçekten göründüğü gibi mi başlar? Bambu nedir? Sahi, bambudan bir hikâye mi doğar? Son bir soru daha: Bambunun büyümesiyle bir hayat mı anlatılır?
Çinliler bambuyu böyle yetiştirir. Önce tohum toprağa bırakılır. Toprak, yıllarca sessiz kalır. İnsan gözüyle bakıldığında hiçbir şey değişmez. Birinci yıl tohum sulanır, gübrelenir, sabırla beklenir. Hiçbir şey çıkmaz. İkinci yıl yine aynı emek verilir… Yine filiz görünmez. Üçüncü yıl umutla işlem tekrar edilir. Tohum inatçıdır. Dördüncü yıl da sabırla sürdürülür fakat toprak hala suskundur. Dışarıdan bakıldığında tüm bu çaba boşa sanılır. Oysa bambu, toprağın altında görünmez bir hazırlık yapmaktadır. Köklerini derine salmakta, gücünü toplamaktadır. Beşinci yıla gelince işte meyvesini vermektedir. Kısa zaman içinde bambu hızla boy atmakta ve yirmi yedi metreye ulaşmaktadır ve herkes durumu şaşkınlıkla izlemektedir. Birkaç hafta içinde devleşen devasa bambular hayret uyandırmaktadır. O beş yılın emeğini kimse bilmemektedir veyahut işlerine gelmemektedir.
Yaşam dediğin de böyledir. İlişkiler, dostluk ve hatta aşkta… Görkem hemen belirmez. Ne sevgiler bir anda büyür, ne güven bir gecede serpilir. Yükseliş, göz açıp kapayıncaya kadar sanılır, gözler dikilir. Çoğu zaman hasetleridir ama gerçekte temeli yıllara dayanır. Kimisi gaflet uykusunda uyurken, diğeri sabreder, sever, okur, keşfeder, deneyimler. Kendine ve duygularına değer katar. Karakterini yoğurur ve zamanı geldiğinde başarır. Çünkü hiçbir zirve bir anda doğmaz. Aşk, kalpte sessizce mayalanır. Gerçek olan, zamanı geldiğinde göğe değil, yüreğe uzanır. Olmuşluk ve kariyerde nice bekleyişlere dayanır. Zahmetsiz “Hep bana” diyenler sadece homurdanır!