Lavinya Dergisi

ANTAGONİZMA
Gülşah DEMİRCİ

“Susup içime döktüğüm cümlelere boğazımdan geçiş yok Parmak uçlarımla konuşuyorum, duyuyor musun?”

Hatırlamaya çalışırken unuttum ve bozuldu tüm ezberlerim Yerinde kullanılan bir silgi baştan yazabilirmiş yeni bir hikayeyi Ya da doğru elde tutulan bir kalem silebilirmiş önceden yazılmış tüm cümleleri Güneş’in yanakları ıslandığında kararan çehresini aydınlatan bir gökkuşağı gibi Zıtlıklarla var oluyordu insan Gördükçe karların altından başını uzatan o narin ama güçlü kardeleni Zıtlıklarda kayboluyordu Biraz daha bulmak için kendini… Bazı sorular cevapları da tutardı kucağında Anlayabilirdin ancak görmek için baktığında Ateş suyu söndürebilir de su ateşi yakamaz mı? İnip kalkan göğüs kafesinde bir insan özgürlüğü bulamaz mı? Bunca ruh doygunluğuna rağmen sahi açlıktan kıvranamaz mı? Gözlerde büyüyen bir lisan susularak da konuşulamaz mı? Düşündüm de En güzel hikayeler bitişlerde başlamıştı Ruh ruhuna kavuştuğunda Hiçbir zıtlık bu kadar ahengi koynunda barındırmamıştı…