Lavinya Dergisi

YENİ ÖĞRETMENİMİZ
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Hepimizin bu dünyada öğrenmesi gerekenler var ve ruhumuzu tekamül ettirmemiz gerekiyor. Eğer öğrenmemiz gereken dersleri öğren(e)miyorsak hayat önümüze o dersleri tekrar tekrar çıkarıyor. İnsanlık olarak öğrenmemiz gereken dersler var ve yeni öğretmenimiz Korona, bu dersleri bize sert bir şekilde öğretmeye çalışıyor. Bu yeni öğretmen oldukça sert ve hiç de hoşgörülü değil. Kendi çapında adil olmaya çalışıyor ve kurallarına harfiyen uymamızı bekliyor yoksa bizi çok sert bir şekilde cezalandırıyor. Korona ilk olarak bizlere evde kalma cezası verdi. Kendimizi hapsolmuş gibi hissettik, aslında hapsolduk. Evden çıkamayan yaşlıları, engellileri, ailesi tarafından dışarı çıkmasına izin verilmeyen ergenleri ve kadınları anlamamızı istemiş olabilir Korona bu cezayla. Bir çoğumuz eve tıkıldık, temiz havaya almaya, yürüyüşe çıkmaya, arkadaşlarımızla buluşmaya, sinemaya ya da alışverişe gitmeye hasret kaldık. Bu süre zarfında da alıştık aslında bir şekilde evde kalmaya. Korona bize elimizdekilerin kıymetini bilmemiz gerektiğini de çok güzel bir şekilde öğretti. Sağılıklı olmanın önemini, dışarı çıkıp güneşin sıcaklığını yüzümüzde hissetmenin ne kadar değerli olduğunu, çalışmanın bize nasıl iyi geldiğini ve küçük şeylerle mutlu olabileceğimizi gösterdi bize bu yeni öğretmen. Ne kadar çok şükredecek şeyimiz olduğunu farkına varmamızı sağladı. Korona bize bir de bizim israftan kaçınmamız gerektiğini öğretti. Aldığımız onca giysi, ayakkabı ve çanta elimizde patladı, şu an dolapta bekliyorlar. Ev kıyafetlerimizle dolanıyoruz kendimize ait kalemizde. Alıp durduğumuz ve dolaplara sığdıramadığımız onca mutfak eşyası da aynı kaderi paylaşmakta. Şu an evde en çok ihtiyaç duyduğumuz şey su ve gıda. Ne olur ne olmaz düşüncesiyle kimse parasını har vurup harman savurmak istemiyor. Sadace ihtiyacımız olan şeyleri alıyoruz ki olması gereken de bu. Ve bu dersi çok güzel bir şekilde öğrendiğimizi düşünüyorum. Korona kendinden kaçanları da unutmadı. Kendiyle vakit geçiremeyenleri, kendini dinlemekten kaçanları, içindeki manevi boşluğu başka insanlarla ve alışveriş ile doldurmaya çalışanlara da dedi ki bir durun bakalım. Bir kendinize gelin, kendinize dönün. Kendinizi dinleyin, kendinizi sevin ve şefkat gösterin, kendinizle ilgilenin ve kendinizle de olmaktan keyif alın dedi. Uzun uzun düşünün, hatalarınızı, pişmanlıklarınızı, keşkelerinizi gözden geçirin, ve hayatınızdan gereksiz insanları çıkarın diyor aynı zamanda Korona. Korona uzun zamandır tahrip ettiğimiz doğa ve hayvanlar ile çok iyi arkadaş. Onlara hiç zarar vermiyor hatta onlara yardımcı oluyor. Biz evlerimize hapsolduğumuzda doğa kendine geliyor çünkü en büyük düşmanı ona zarar veremiyor. Doğa bizsiz çok daha iyi durumda. Bunu görmek çok önemli. Biz doğaya ve hayvanlara muhtacız ama onlar var olmak için bize muhtaç değiller. Bu dünya hepimizin ve hapishanelerimizden çıktığımızda bunu aklımızda bulundurup doğaya ve hayvanlara daha iyi davranmalıyız. Korona bize sadece kendimizi değil içinde yaşadığımız toplumu da düşünmemiz gerektiğini söylüyor. Evde kalmak sadece kendimiz için değil, hastalığı kapabilecek yüksek risk grubunu da korumak için, yani toplumu korumak için yapıyoruz bunu. Dışarı çıkmak zorunda olmadığı halde keyfi dışarı çıkan, bana bir şey olmaz diyen ve hiçbir tedbir almayan insanlar virüsü kapmaya ve maalesef yaymaya devam ediyor. Bu noktada Korona bizi çok fena cezalandırıyor. Korona son olarak da yeni dünyaya ayak uydurmamız gerekliliğini vurguluyor. Bilimin bize her zaman yol göstereceğini ve onsuz yapamayacağımızı, teknolojiye ayak uydurmamız gerektiğini ve yeniliklere açık olmamız gerektiğini öğretmeye çalışıyor bizlere. Yeni dünyaya ayak uyduramayacak olanların tarih sahnesinden silineceğini bize acımsızca duyuruyor. Kısacası Korona, bizden insanlığımızı geri kazanmamızı, bu dünyada bir bütün olarak yaşadığımızı, doğayı korumamızı, sadece kendimizi değil başkalarını da düşünüp onlara saygı duymayı öğrenmemizi ve teknolojiyi doğru ve iyi niyetli bir şekilde kullanmayı öğrenmemizi istiyor. Ah Korona ah, sen ne yaman bir öğretmen çıktın öyle, ne zorlu dersler veriyorsun bize. Umuyorum ki tüm insanlık olarak bu derslerden geçelim ve daha iyi bir dünya yaratalım hep beraber.