Lavinya Dergisi

MANDALA HAYATA BENZER
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

Mandala, Sanskritçe’de “daire, çember ya da merkez” anlamına gelen bir kelime. Mandala sanatçısı olan hocam, mandala ile ilgili bilgi verirken mandalanın hayatı sembolize ettiğini söylemişti. Yani, mandala yaşamın devamlılığını ve döngüsünü sembolize ediyormuş. Mandala merkezdeki noktadan başlayıp spiral bir şekilde gelişiyor. Küçücük bir noktadan (aynı embriyo gibi) başlayıp herkese özgü bir şekilde ilerliyor. Mandala hayata benziyor çünkü her hayat birbirinden farklı aynı mandalalar gibi. Mandalayı oluşturan şekiller ve desenler her mandalada farklı tezahür ediyor. Yani benzer şekiller ya da desenler olsa bile her mandalanın kendine özgü bir yapısı var. Mandala planlı bir şekilde çizilebilen bir şey değil. Aklınızda bir şey olsa bile çok farklı bir şeye evrilebiliyor aynı hayat gibi. Hayat da öyle değil midir? Ne derler bilirsiniz “Hayat siz plan yaparken başınızdan geçenlerdir”. Mandala çizimi çok kişisel bir yolculuk. Bir hata yapsanız bile başka bir hamle ile o hatayı düzeltebiliyorsunuz. Hata diye bir şey yok aslında. Plan dışına çıkmış olsanız bile bunu sizden başka bilen bir yok ki bu da mandalanın güzel yanı. Kimsenin “Aaa burası olmamış, şöyle yapsaydın” deme şansı yok. Hiçbir mandala başka bir mandalaya benzemiyor, benzeyemiyor. Bir başkasının manadalasını ya da önceden çizdiğiniz mandalayı tekrar çizmeye çalıştığınızda bile aynı mandalayı çizemiyorsunuz. Başka bir şeye dönüşüyor ve bu her mandalanın ne kadar kendine özgü olduğunu ve asla kopyalanamayacağını güzel bir şekilde ortaya koyuyor. Mandala çizerken yaratıcılığınız ön plana çıkıyor. Hiçbir çizim yeteneği ya da daha önce benzer bir tecrübesi olmayan kişiler bile mandala çizebiliyor. Çizdikleri mandalayı gördüklerinde kendileri de şaşırıyorlar ve de çok iyi hissediyorlar çünkü mandala çizerken kendilerini ifade edebiliyorlar ve bir şey üretmiş oluyorlar. Mandala aynı zamanda bir meditasyon biçimi. Mandala yaparken anda kalıyorsunuz ve başka hiçbir şey düşünmüyorsunuz. Eserinize odaklanıyorsunuz sadece. Bir de çizdiğiniz mandalaya bakmak insana iyi geliyor ve kendinizi iyi hissettiriyor. Meditatif bir uğraş mandala. Mandala çizmek farkındalığımızı da arttırıyor. Farkındalığımız arttığında geri dönüşü olmayan bir yola girmemizi sağlıyor ve bu yol bizi hep ileriye doğru götürüyor. Bir daha geri dönemiyoruz eski halimize. Bu da kendimizi geliştirmemizi sağlıyor. Psikanalist Carl G. Jung’un mandalayı danışanlarında kullandığı biliniyor. Mandala çizmek antik zamanlardan günümüze ulaşmış bir gelenek ve insana kesinlikle çok iyi geliyor. Mandala hayata benzer, herkes kendi mandala yolculuğuna çıkıp mandalanın ona neler getirdiğini görmeli.