Lavinya Dergisi

GERÇEKPEREST
Gülşah DEMİRCİ

“Susup içime döktüğüm cümlelere boğazımdan geçiş yok Parmak uçlarımla konuşuyorum, duyuyor musun?”

Güneş, ışıklarını usul usul çekiyor şehrin üzerinden Ilık bir esinti okşarken perdelerini penceremin Bir düş düşüyor önüme akşamın kucağından İçimde sen… İçinde ben… Beraber takıyoruz göğün gerdanına yıldızları Ve gülümsedikçe büyütüyoruz gümüşi Ay’ı Karanlık artık uğramıyor bu kente Kimse korkmuyor hatta geceden… Yumuşacık bir melodi yayılıyor sokaklara Beraber atan kalbimizin ritminden… Tatlı bir uyku uğruyor evlere Gözkapaklarını andıran perdeler çekiliyor usul usul Üzerlerini örtüyoruz her şeyin Ve ısıtıyoruz herkesi Ellerimizin birleştiği yerden Sen… Ben… Daha bir biz… Daha bir içten… Ilık rüzgâra nefesin karışıyor, geliyor yanı başıma Bir bakıyorum ki solumdasın… Bir dokunuş mesafesinde… Gözlerimin önünde… Ve tüm bunlar düş değil… Güneş, ışıklarını usul usul çekiyor şehrin üzerinden Bırakalım tüm kent huzurla uyusun Bir düşten uyanıp gerçeğe dalıyorum ben Geçmiş zamanın bütün düşleri daha bir yakın şimdi… Çok daha gerçek… Hem akşam olmuş fark eder mi? Gerçekperestliğimizden sarar bizi, o beklediğimiz gelecek… Takvimlerden bağımsız… Saatlerden azade… Biz oldukça beraber uzanıyoruz düşlerden gerçeğe…