Lavinya Dergisi

ZİHNİM İŞGAL ALTINDA
Arşiv

Eski Yazar Yazıları

*Binlercesi her gün dolaşıyor beynimin kıvrımlarında. Hepsi birbirinden farklı, bazıları da takıntılı bir şekilde aynı. İşgal altında zihnim. Biri gidiyor, bir geliyor hiç tükenmezcesine. Bazıları otomatikleşmiş ve çok tanıdık. Bazısı ise çok farklı ve sürüklüyor beni uzaklara, daldan dala atlıyorum onlar sayesinde. Bir bakmışım nerden nereye varmışım. Bazıları taa eskilerden çıkıp geliyor ve yoğun duygulara boğuyor beni, melankoli, keder, burukluk ve özlem gibi. Nadiren de olsa bazıları mutlu anılara götürüyor beni ve gülümsetiyor usul usul. Bazıları en güzel hayallere götürüyor beni, rüyalarda olduğu gibi. Bazen çok yoruluyorum, üşüşüyorlar ve sarıyorlar her köşesini zihnimin. Hiç bitmiyorlar veya geri çekilelim biraz demiyorlar. Kafamı boşaltmak istiyorum kısa süreliğine de olsa. “Lütfen rahat bırakın beni, ıssız bırakın beni ta ki kendime gelene kadar” diye geçiriyorum içimden. Bu dileğimi gerçekleştirmek adına meditasyon yardımıma koşuyor. Gözlerimi kapadığım anda güç dengesi değişiyor. Onlarla savaşmak yerine barış ilan ediyorum. Onları başımdan savmak yerine gözlemliyorum sadece, peşlerine takılmıyorum, denizdeki dalgalar gibi geçip gitmelerine izin veriyorum. Böylece beni istedikleri yere götüremiyorlar. Ben istediğim yerde ve anda kalabiliyorum ve işte o zaman rahatlıyorum ve kazanan tarafa geçiyorum. İşgal, işgal olmaktan çıkıp zafere dönüşüyor benim için. Düşüncelerim ve ben beraberce var oluyor ama beraberce takılmıyoruz. Bu kısacık mola bile beni kendime getiriyor ve başlıyorum gülümsemeye. * Neropsikologlarca yapılan bir araştırmaya göre günde ortalama 6000 düşünce geçiyor zihnimizden.