Lavinya Dergisi

BAKIŞ AÇISI HAYAT KURTARIR
Esra YILMAZ

Öyle bir farkındalık ki, bir yanı delilik diğer yanı ise dahilik. Sahi ben hangi yanına savruldum sonunda.

Hani hep söylenir ya, “Bardağın hangi tarafından bakıyorsun?” diye…

Yaşadıklarımız ve edindiğimiz acı tatlı tecrübeler, o bardağın hangi tarafını gördüğümüzü belirler.

Bir de devamında kendimizi nasıl beslediğimiz etkiler bu bakış açısının yönünü ve derecesini.

Mesela bir pazar günü evinde kitap okurken, dışarıdan gelen çocuk kahkahalarıyla istemsizce gülümsemeye başlarsın. Sesleri ne tatlıdır; cıvıl cıvıl ve yaşam doludur.

Ama yine aynı sen, aynı pazar günü, evinde kitap okurken…

O gülüşmeleri bu kez “gürültü” olarak algılayabilir ve camını kapatmayı tercih edebilirsin.

İki farklı “sen”…

Aynı bedende, iki farklı bakış... 

İşte bu iki farklı “sen”den hangisini besleyeceğini, hangi yönden dünyayı algılayacağını sen belirliyorsun.

Eğer ilk baktığımızda bardağın boş tarafını görüyorsak, sonrasında dolu tarafına odaklanmalıyız.

Yani evet, boş tarafı var ama diğer tarafı doluydu diye kendimize hatırlatmalıyız.

Aslında bakış açımıza, negatifi gördüğü kadar pozitifi de gösterme alışkanlığı kazandırmalıyız.

Ve tabii ki unutmamalıyız:

Nasıl tamamen negatifi görmek doğru değilse, tamamen pozitifi görmek de doğru değildir.

Bakış açımızı gerçekçilikle terbiye etmeliyiz.

Yoksa ya melankolik oluruz…

Ya da Polyanna.

Peki ya sen nasıl bakıyorsun hayata?