Lavinya Dergisi
LİMAN
Gamze ÖZKAN
Ya gökkuşağı olup süzüleceksin mavide ya da hapsolacaksın karanlığında. İçindeki özgürlüğü, hayalleri ve sonsuz olasılıkları yalnızca sen biliyorsun.
Ellerin değdi mi rüzgâr ürperir,
Bir serinlik düşer toprağın sesine.
Yalnızlık bile seni özler bazen,
Bir gül solar adının hecesine.
Ellerin değdi mi, dünya susar,
Bir yaprak düşer kendi gölgesine.
Yanık bir keman sesi gibi gecem,
Adını söyler, titrer, durur.
Yıldızlar bile çekinir senden,
Bir bakışın ateş, gurur.
Yalnız kalırım, seninle dolu,
Bir yara gibi sessiz, onurlu.
Lal olur dilim, gülüşün geçince,
Söz değil artık, nefes bile zulüm.
Bir sonbahar ıslığı çalar içimde,
Bir hüzün ince, keskin, çağrışsız.
Lal olur dilim, çünkü bilirim:
Susmak da bazen sevmektir, zararsız.
Ürkek adımların düşer rüyama,
Bir sis gibi gelir, geçmez sabah.
Gözlerin karanlıkta bir kıvılcım,
Bir dua, bir lanet, bir günah.
Üşür içimde çocuk bir kalp,
Yalnızlığın kadar sessiz, siyah.
Liman olur gözlerin her fırtınada,
Adını anmanın tadı kalır dudaklarımda.
Yarım kalan bir duasın sen,
Ve ben, senin ardından
Susarak çoğalan bir yasım.
