“Bağlanmayacaksın bir şeye öyle körü körüne.” Diyor ya hani usta şair Can Yücel, ben de bugün bağlılıklarımız, bağımlılıklarımız üstüne birkaç kelam etmek istiyorum. Mesela bir insan ya da insanlar neden bir şeye bağımlı olmak mecburiyetinde hisseder? Kendisinde bağımlılık yapan her neyse onsuz bir
Kendimi bildim bileli okumayı seven biriyim. Dergi, kitap, köşe yazısı başta olmak üzere edebi yönü ağır basan içerikler tercihimdir. İnsanlardan öğrendiğimi başkalarıyla paylaşabilmek için buradayım. Aslen Mardin'li olup İzmir'de yaşayan aynı zamanda basın sektöründe çalışan bir kadınım.
Her şey insanın kafasının içinde başlar ve biter.
Lavinya Dergisi
YazarlarımızKOKULAR DA BİZİ HATIRLATIR
Kokular da bizi hatırlatır.
Sizce insanları tanıyabilmek, hatırlayabilmek için adları, yaşam tarzları yeterli midir?
Buna içinizden cevap verdiğinizi işitir gibiyim.
Bu konuda milyon tane cevap verilebilir. Ben buna kokuları da eklemek istiyorum.
Bu kokulardan kastım kişilerin devamlı kullandığ
YAZI YAZAMAMAK
Bu hafta benim için çok yoğun geçti.
Kafamın içi dağınıktı ve bu yüzden yazı yazma güdümü kaybetmiş gibi oldum.
Defalarca masa başında yazmaya çalıştım ancak yazamadım.
Klavyenin tuşları kendisini kitlemişti sanki.
Bir yerde duraksıyor ve ben ne yazıyorum, diyordum.
Sanki yazı yazmak iç
NEDEN KAOSTAN BESLENİYORUZ?
Cuma gecesi, Pençe Kilit Operasyonu'nun ardından aldığımız şehit haberleri yüreğimizi derinden sarsıyor. Mehmetçiklerimizin kaybı, insan hayatındaki yankılarıyla adeta iç içe geçmiş durumda.
Evimizde, televizyonun karşısında ya da telefon elimizde, yanı başımızdaki insanlardan gelen şehit haberl
KISKANÇLIK
İnsanın derinlerde sakladığı bazı duyguları vardır ve genellikle bu duygular, insanın karanlık tarafını yansıtır.
Bu karanlık tarafı yansıtan duygular arasında özellikle kıskançlık ön plandadır.
Kıskançlık; tarifi zor bir duygu olup iyi yönetildiğinde sorun yaratmaz.
Hatta zaman zaman insanda
NARSİSİZM
Geçen gün bir arkadaşım ile sohbet ederken konu narsisizmden açıldı.
O an bana narsisizmi tanımlar mısın? Dedi.
Özellikle son dönemlerde sıkça duyduğum ve bildiğimi sandığım hatta günlük hayatta da sık sık kullandığım bu kelimeyi o an tanımlayamadım.
Oysa laf arasında birileri için çok rahat
THE READER (OKUYUCU)
Bu hafta sizlerle izlediğim bir filmden bahsetmek isterim. Gece uykumun kaçması üzerine internetten yaptığım taramalar sonucunda ilgimi çekmesi üzerine izlediğim ve izledikten sonra etkisinde kaldığım bir film bu. Lafı çok uzatmadan filme geçmek isterim. Filmimiz, Alman yazar Bernhard Schlink’in "Th
TAMİRCİ ÇIRAĞI
Hepimizin hayatında yer etmiş şarkılar vardır. Bu şarkıları ne kadar dinlersek dinleyelim, bizim için eskimeyen türdendir. Her dinleyişimizde aynı duyguları tekrar tekrar yaşatır. Bazen hikayesi hikayemize benzediği için, bazen de o şarkılarda anlatılan hikayeyi kendimize uygun gördüğümüz içindir. Ç
SARILAMAMAK DA ÖZLEME DAHİLDİR
İnsanın iç dünyasında ifade edemediği çeşitli özlemler bulunabilir. Bu özlemler zaman zaman uzaklardaki birine duyulan özlem, yanı başındakine duyulan özlem, geçmişe duyulan özlem, kaybedilenlere duyulan özlem, çok sevilen bir eşyaya duyulan özlem gibi farklı şekillerde ortaya çıkabilir.
Bu yazıd
EDEN BULUR (MU) YA DA HERKES YAŞATTIĞINI YAŞAR (MI)?
Çok bilindik bir söz vardır: "Herkes yaşattığını yaşar." Eskiden en çok inandığım cümle kalıplarından biriydi. Şimdilerde buna pek itimadım kalmadı. Neden itimadım kaldığına geleceğim ama öncesinde bunun üstüne birkaç şey söylemek isterim. Eskiden olsa "Herkes yaşatığını yaşar" söylemine inanırdım.
DEĞERLERİMİZ NE KADAR BİZİM?
Dünyaya geldiğimiz andan itibaren, çevremizdeki değerler tarafından kuşatılıyoruz. Bu değerler genellikle kendi seçimimiz olmayıp, en yakın çevremizin bize dayattığı değerlerdir. Hayatımız boyunca karşımıza çıkan bu değerleri genellikle sorgulamadan kabul ederiz. Din, dil, ideolojiler, gelenek ve gö
BAYANSIZ BÖLGE: DİKKAT KADIN VAR!
Bundan dört yıl önce üniversite birinci sınıftayken, "Toplumda Cinsiyet Eşitsizliği" konulu bir sunum ödeviyle çok anlamlı bir farkındalık yaşadım. Aynı grup içindeki arkadaşlarım, cinsiyet eşitsizliği konusunu farklı açılardan ele alarak bizi aydınlattılar. Benim odaklandığım konu ise "Kadınların T
SAHTE İYİYİM'LER
“Nasılsın” soruna en çok onlar yalan söylerler. Bunu da “İyiyim” diyerek ifade ederler. İçerden kan ağlasalar bile, dokunduğunuzda ağlayacak olsalar bile öyle olurlar. “ Ben kötüyüm, mutsuzum” diyemezler. Bunu dediklerinde sanki bütün dünya onların derdiyle ilgilenecek düşüncesine kapılırlar. Ama iş
BİLİNMEZLİĞİN DÜNYASI
Bir dünyanın içinde hapsolmuş gibiydi. Kendisi mi farklı düşünüyordu, yoksa etrafında bulunan insanlar mı? Bilmiyordu. Herkes hem kendine özgüydü, hem de birbirine benziyordu. Zihni, zaman zaman bu sorularla dolup taşıyordu. Kendi düşündüklerini diğer insanlara anlatsa, acaba anlayacaklar mıydı? Bel
ERNEST MILLER HEMINGWAY KİMDİR?
Yıllardır kitaplarını sürekli olarak bir yerlere kaydettiğim ama ne hikmetse henüz kalemiyle tanışmadığım Amerikalı yazar, romancı ve gazeteci Ernest Miller Hemingway'in hayatından birkaç paragrafı sizin için derledim. Kendisini hem ben daha yakından tanımış oldum hem de kendisini size tanıtmak iste
TELEFONA HAPİS OLAN KAYIP BAYRAMLARIMIZ
Önümüz Ramazan Bayramı. Üç bayramdır ailemden uzak geçiren biri olarak bu yazımda ailemle geçmiş bayramlarımızın nasıl geçtiğini yâd etmek isterim. Ben 6 çocuklu bir ailede dünyaya geldim. Benim dışımda 5 kardeşim vardı. Annem ve babamla beraber çekirdek ailemizin sayısı sekizdi. 8 kişilik çekirdek
İNSAN YAŞLANMASINI NEDEN KUTLAR?
Bu yazımda Cem Karaca'nın "İşte Geldik Gidiyoruz" şarkısının nakaratından yola çıkarak doğum günleri hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum:“Deli gibi kutluyoruzYılbaşı doğum günümüzüDoğuma da ölüme deÇiçekler yolluyoruzSevince de kedere deDoğuma da ölüme deÇiçekler yolluyoruz”Yukarıdaki nakar